Piknik Zamanı

Havalar güzel. Kendinizi kırlara, piknik alanlarına atmanın ve doğaya, yeşile karışmanın tam zamanı. Çünkü yaz demek piknik demek, yeşil demek, çiçek demek.

Nedense bu zamanlarda evde hazırlayıp yediğiniz atıştırmalıklar ya da yemekler, piknikte yedikleriniz kadar tat vermemeye başlar. Kafanızdan geçen piknik yapma düşüncesi bile içinizi açar, mutluluk verir. Kendinizi bir an önce kırlara vurmak, doğanın ve iştah açıcı lezzetlerin keyfini çıkarmak istersiniz. Hafta sonu gelse de şöyle bir güzel piknik sepeti hazırlasam arkadaşlarımla, ailemle piknik yapmaya gitsem dersiniz.

Piknik yapmaya gittiğinizde gerçekleştirdiğiniz, herkesin bildiği bazı ritüeller vardır. Önce kendinize güzel bir yer seçersiniz. Piknik yeri önemlidir. Doğa ne kadar güzel, çevrenizdeki insanlar ne kadar neşeliyse o kadar açılır iştahınız. Örtünüzü çimenlere serer, hazırladığınız piknik sepetinden birer birer hazırladıklarınızı çıkarır ve örtünüzün üzerine yerleştirmeye başlarsınız. Bunu gerçekleştirmek kadar keyifli bir şey var mıdır dünyada? Bir an evvel o havaya girmek, yemek ve çimen kokusunun içine karışmak istersiniz. Bir başka olur o kokuların tadı.

Ya sonra… Değmeyin sonra keyfinize. Simitler yenmiş, çaylar içilmiş; ailenizleyseniz  anne böreği ve anne keki mideye çoktan indirilmiştir. Karnınızı bir güzel doyurursunuz fakat yine de arada küçük kaçamaklar yapıp atıştırmalıklardan ağzınıza atmaya devam edersiniz. Eğer bir de hamağınız varsa, bu fasıllar devam ederken hamağa bir güzel uzanmış gökyüzünün mavisine dalıp giderken kitabınızı okumaya başlarsınız.

Unutmadan bir de sizlere okul pikniklerini hatırlatalım. Aylar öncesinden beklediğiniz, izin kağıdını anne – babanıza büyük bir heyecanla imzalattığınız, serbest kıyafet giyeceğiniz için günler öncesinden kıyafetlerinizi seçtiğiniz okul piknikleri… Yanınızda ne götüreceğinizden tutun da eve dönüş yolunda yaşadığınız serüvenlere, serviste bağıra bağıra söylediğiniz şarkılara kadar her şey bir başkadır o pikniklerde. Anılarınızın yüzünüze yerleştirdiği tebessümü görür gibiyiz. Sürekli takım elbiseli ve sert mizaçlı olarak gördüğünüz öğretmenlerinizi bile sanki bir arkadaşınızmış gibi hissetmek ve onların da size uyduğunu görmek de ayrı bir güzeldir.